• Mütefekkir ve Mutasavvıf Yazar

  • Ölçün doğruluk olsun, aleyhinde dahi olsa doğruyu söylemekten çekinme.

  • Sâmiha Ayverdi

  • Sâmiha Ayverdi

  • Haksız olduğun bir mes’elede, haklı olduğuna kendini inandırmaya çalışma.

Copyright 2024 - fakir@fenomen.org

A Life of Learning

“(Türkiye"de) ikinci kalışımda, yeni arkadaşlar, Türk kültürünün başka bir kısmına, Türk tasavvufunun en iyi geleneklerine ulaşmama yardım ettiler. Üst üste gecelerini sessiz meditasyon ile geçiren başarılı iş adamları vardı, ve mutasavvıfar ve yazarlar arasında önde gelen bir isim olan Sâmiha Ayverdi vardı, geleneksel hayatın yüceltildiği pek çok kitap ve makalenin yazarı. Onun evinde Osmanlı Türkiye'sinin kültürü ile tanıştırıldım, ayrıca o ve ailesi İslâmî güzel sanatların ve özellikle hattın sonsuz güzelliğine gözlerimi açtılar. Boğazın üzerinde gökyüzü gül bulutları ile kaplıymış gibi görünürken, uzun ve akıcı cümlelerle yaptığı sohbetlerini dinlemeyi çok sevdim. Bir kaç hafta önce, Mart 1993"te, narin ellerini son defa öptüğümden üç gün sonra, Ramazan Bayramı arefesinde öteki dünyaya göç etti.”

Annemarie Schimmel, “A Life of Learning”

Işıklı Hayatlar

Işıklı Hayatlar Nihad Sami Banarlı - Ekrem Hakkı Ayverdi - Samiha Ayverdi

Fikir ve sanat hayatımızın semalarında parlayan üç yıldız, günümüz nesillerinin de yollarını aydınlatmaya devam ediyorlar. Ciddiyet, gayret, fedakarlık ve sabır gibi faziletlerle donanmış bu "abide şahsiyetler" arkalarında kütüphaneler dolusu eserler ve örnek hatıralar bırakarak ölümsüzler kervanına katıldılar. Daha da önemlisi, aziz vatanın ve bu vatanda yaşayanların ruh iklimlerinde ümit rüzgarları estirmeyi başardılar. Bizleri, büyük tarihimizin gurur veya ızdırap verici macerası üzerinde düşünmeye sevk ettiler. Türkçemizin, mimarimizin, san'atımızın ve tefekkür hayatımızın inceliklerini hissettirdiler. Yer yer çatlayan, sıvaları dökülen, harap olmaya terk edilen manevi yapımızı yeniden inşa etmeye çalıştılar.

Bu kitap, onların mübarek hatıralarına bir saygı duruşudur.

(Arka Kapak)

Yazar: Altan Deliorman

Muhafazakar bir kadın portresi olarak Semiha Ayverdi

Muhafazakar bir kadın portresi olarak Semiha Ayverdi: Muhafazakarlık Düşüncesinde Kadınlara İlişkin Bir Hat Çizebilmek

Elifhan Köse*

Türkiye’de muhafazakarlık modernitenin siyasal eleştirisinden daha çok modernliğin radikalliğini yumuşatan, modernliği gündelik yaşama tercüme eden kültürel bir dil olarak kendini göstermektedir. Bu kültürel dilin yaratılmasında kadınların değişimini gözden kaçırmamak ve bu değişim içerisinde onlara tedbirli bir değişim davetinde bulunmak çok önemli bir yer tutar. Kendisi de muhafazakar bir kadın olan Semiha Ayverdi davasında ve yazınında eski değerlerin sürdürüldüğü bir dönüşümün yaratılması adına, kadınların dönüşümü ile ayrıntılı olarak ilgilenecektir. Bu ilgi kadının gündelik yaşamının ayrıntılarıyla ilgilenmesini getirir. Ayverdi muhafazakarlığın ve dönüşümün sağlam manevi özü olarak Müslüman Türk kadınını öne çıkaracaktır.

Giriş: “Bir İstanbul Hanımefendisi” Semiha Ayverdi

Semiha Ayverdi 1905 Yılında; farklı milletten halayıkların, cariyelerin, dadıların bir arada yaşadığı bir konakta; nesep bağlarının söz konusu olduğu akrabaların ve onun birbirine haberdar komşularının cemaat muhabbeti içinde varlığını sürdürdüğü İstanbul’un en eski semtlerinden birinde, Şehzadebaşı’nda doğmuştur. Deliormana göre bu çevre “sıkıntısız, aristokrat ve varlıklı”dır.1 Çocukluk yıllarından yetişkinliğe geçişin biyografik salınışları, her edebiyatçının ve fikir insanının eserlerinde izlenmesini mümkün kılan bir zaman-mekân ortaklaşmasının silueti olarak görünür. Osmanlı’nın “aşırı batılılaşma” olarak görülen Tanzimat sonrası ve özelikle savaş yılları içinde İstanbul’da süren yaşamı, Ayverdi fikir dünyasında oldukça belirgin bir yer edinmiştir. Ömer Türkeş’in Türk muhafazakarlığının romandaki canlı damarının, hemen hepsi Osmanlı’nın son demlerini yaşamış, -kimisi Avrupa’da kimisi ise özel olmak üzere- çok iyi eğitim görmüş ve Osmanlı kültürüne derinlemesine nüfuz etmiş kadın yazarların kalemlerinden akmış olduğunu söylemesi Ayverdi’yi de içine alan bir tasvir gibidir.2 Ayverdi, yarbay baba İsmail Hakkı Bey ile güzel-naif bir anne olan Meliha Hanımın ikinci ve son çocuğu3 olarak dünyaya gelecektir.

Devamını oku: Muhafazakar bir kadın portresi olarak Semiha Ayverdi

Samiha Ayverdi'nin Yusufçuk'u Üzerine

Sadık Yalsızuçanlar

İnisiyatik geleneğin modern zamanlarda en saf ve katışıksız adlarından biri merhume Samiha Ayverdi'dir. O geleneğin günümüzde gürbüz ve bereketli bir damarına mensubiyeti olduğu gibi, ömrü boyunca elinden düşmeyen kalemiyle onlarca esere de imza atmış ve eserlerinin çoğunda tasavvufi neşve dile gelmiştir. O'nun oldukça zengin manevi ve zihinsel yaşamı içerisinde Yusufçuk'un ayrı bir değeri vardır. Yusufçuk, modern Türk Edebiyatı'nda dili ve dünyası bakımından yekta bir eserdir. İlk basımı 1946 yılında yapılmış olan Yusufçuk'ta, yazarın 'mesel' olarak niteleyebileceğimiz kısa öyküleri yer almaktadır.

Ayverdi, Kenan Rıfai'ye intisaplı ve O'ndan sonra da bir nevi postnişin olarak cemaatin 'anne'si olmuş, roman, hikaye, deneme, araştırma, sohbet, geziyazısı ve günce türlerinden pek çok kitap yazmış velut bir sanatkar. Rıfailiğin bir kolu olan bu geleneğin her ne kadar Ahmed-i Rufai hazretleriyle silsile bağı varsa da, Kenan Rıfai hazretleri aralarında Şeyh-i Ekber de olmak üzere bütün bir irfan geleneğinden beslenmiştir. Yusufçuk, günümüzde tasavvufi neşveyle yazılmış, mecaz ve mazmun dünyasıyla, diliyle, kurgusuyla, tarz-ı beyanıyla sufiyane denilebilecek bir metinler toplamıdır. Kısa, açıkuçlu, trajiği olmayan, dramatik bir kurguyla ilgisi bulunmayan bu mesellerin ilkine Ayverdi, Feta'nın ilk olarak karşısına 'kainat kitabı'nı çıkardığını, açtığını ve 'Oku!' dediğini söyleyerek girer. Kitaptaki meseller boyunca, Yazar kainat kitabının sayfalarını okumaktadır. Her kıssa, bu kitaptan bir sayfa, bir cümle, bir kelime gibidir.

Devamını oku: Samiha Ayverdi'nin Yusufçuk'u Üzerine

Ayverdi'nin ev sohbetleri

HALE KAPLAN ÖZ
Sâmiha Ayverdi'nin 1940'lı yılların fikir ve sanat adamları, akademisyen ve gazetecileriyle evinde gerçekleştirdiği sohbetlerden sonra yazdığı notlar, Mülâkatlar adıyla yayınlandı. Kitap bir nevi gayri resmi edebiyat tarihi niteliğinde.

Sâmiha Ayverdi'nin 1940-1948 yılları arasında evinde ağırladığı dönemin aydınları ile sohbetlerini içeren 'Mülâkatlar' adlı çalışma, Kubbealtı Neşriyatı'ndan çıktı. Mustafa Fayda ve Semanur A. Fayda'nın hazırladıkları kitap, içlerinde Mehmet Ali Aynî, Nasmi Rukün, Salih Zeki, Ömer Rıza Doğrul, Necip F. Kısakürek, Behçet Yazar, Şaziye Berin Kurt, Enis Behiç Koryürek, Safiye Erol, Burhan Toprak gibi fikir ve sanat adamları, akademisyenler, asker, gazeteci ve şairlerin yanısıra İstanbul'un çeşitli kesimlerinden birçok insan ile evinde gerçekleştirdiği sohbetlerden sonra yazdığı notlar; bir anlamda sohbet özetleri. Ayverdi'nin Mülâkatlar'ı, gayri resmi bir edebiyat tarihi niteliğinde.

Devamını oku: Ayverdi'nin ev sohbetleri

f t g m