Emrehan Küey'in Ardından: Çok Yandık...
- Ayrıntılar
- Kategori: Emrehan Küey
Emrehan Küey'in Ardından: Çok Yandık...
Dr. Mustafa Sinan YARDIM
İstanbul, 16 Mart 2006
Bugün, elim bir trafik kazâsı neticesinde aramızdan ayrılmış bulunan Emrehan Küey adlı hizmet erinin ardından hepimizde bir hüzün, şaşkınlık ve hasret var. Kaybımız, târife gelmiyor... Çok yandık... Allah'tan rahmet diliyoruz. Aileye, dostlara, sevenlere, öğrencilerine, Manisalılara, herkese sabır, metânet... Bu ayrılış bize göre pek erkendir... Ancak bizim hesabımızla Hakk'ın hesâbının tutmadığını da bir daha âşikâr eylemiştir.
Genç yaşına rağmen, ömrüne büyük projeler sığdıran Emrehan Küey, yıllar içinde "kültür zemini kaymış"olan Manisa'nın bu zeminini tutmak ve geri kazandırmak gayretinde olmuş, bu yolda da büyük başarı elde etmiştir. Ancak bugün de maalesef Manisa'nın "Emrehan Küey zemini" kaymış bulunuyor. Emrehan Küey kuvveyi fiile dönüştürme becerisini göstermiş, nâdir bulunan insanlardandır. Hayat macerasının Kendisini getirdiği noktada, Ayverdi Mektebi'nin yetiştirdiği, "kütle adamı"olmakla muttasıf, bir "derviş kişi"dir. O, dünkü cemiyetimizde büyük işler yapmış, bugün de aynı evsafta faaliyetlerin biçilmiş kaftanı, bir "alp eren "dir. O, bir "hayrat muska "dır. O, " Sanman Sancak Beyi"dir. O, bir "merd-i hudâ'dır.






“Mevlana, Mesnevi ve Mevlevihaneler” konulu sempozyumun ikincisi 18-20 Aralık 2002 tarihleri arasında Manisa Mevlevihanesinde düzenlendi.
Bu mübarek topraklarda nice ermişlerimiz, erenlerimiz vardır. Onlar afrasız tafrasızdır, şöhretten uzaktır. Hizmetlerini Allah rızası için, vatan aşkıyla ve bayrak sevgisiyle yaparlar. Şan, şöhret, mal, mülk sevdasında değil hiçbiri. Tam dört yıl önce (2006) ebediyete uğurladığımız Emrehan Küey de öyle bir alperendi. Kubbealtı çeşmesinden su içen, Ayverdi rahle-i tedrisinden geçen bir gönül adamıydı. Emrehan Küey ömrünün en olgun mevsimini idrak ediyordu. Hareket ve heyecan adamıydı. Ankara’ya bir toplantı için gitmişti. 13 Mart 2006 sabahı memleketine dönerken Uşak dolaylarında geçirdiği kazada hayata veda etti. Naaşı, 14 Mart günü, Hâtuniye Câmii’nde kılınan namazdan sonra Kırtık Mezarlığı’nda toprağa verildi.
"Sıradan" yaşayanlar, "sıradışı"ları târih boyunca taşlamaya ve karalamaya çalışmışlardır. Bunun altında yatan ruh hâli; "Neden sen de bana benzemiyorsun?" kompleksi ve kıskançlığıdır.