• Mütefekkir ve Mutasavvıf Yazar

  • Ölçün doğruluk olsun, aleyhinde dahi olsa doğruyu söylemekten çekinme.

  • Sâmiha Ayverdi

  • Sâmiha Ayverdi

  • Haksız olduğun bir mes’elede, haklı olduğuna kendini inandırmaya çalışma.

Copyright 2024 - fakir@fenomen.org

Yaşayan Ölü

 

 

Yazarı:      Sâmiha Ayverdi
Yayınevi:   Kubbealtı
Yayın Yılı:  1942

Ağacın kıvam bulması meyveyi haber vericidir; rûhun kıvam bulması da hakîkati haber vericidir. Şu halde, rûhu hakîkatle kıvam bulmuş kimselerdir ki devran onlara ölümsüz bir hayat bahşediyor. Yaşayan, devam eden onlar… Ölseler de ölmeyen gene onlar.

Son Menzil

 

 

Yazarı:      Sâmiha Ayverdi
Yayınevi:   Kubbealtı
Yayın Yılı:  1943

"Seninle yükseldim, zira bana aşkı öğrettin, sana takıldım ve ilerleyemedim, zira aşkı bir vücuda muhayyet bildim. Halbuki insanın hilkati, kendi gibi bir insanın sevgisinde oyalanıp kalmak için düzülmemiş Haşim... Meğer aşk yolunda insan bir menzilmiş... Fakat durulması değil, atlanması lazım gelen bir menzil hakikate ulaştıran bir köprü. Geç, ondan da geç, yalnız aşkta dur, son menzil budur, onda karar et!"

Ateş Ağacı

 

 

Yazarı:      Sâmiha Ayverdi 
Yayınevi:   Kubbealtı
Yayın Yılı:  1941

"Bence şekil ve san'at, manayı ziynetleyen bir kaptır. Mana, şekil perdesi altında gizli olduğu için göz, iç kıymetini görmüyor da; dış tezahürlerini görüyor, ruhu görmeyip, cesedi gördüğümüz gibi.

Şekil manayı bulmak için bir kapıdır. Yazık ki insanlar bu kapının san'at inceliklerine, estetik vasıflarına dalarak, onu açıp içinde gizli olan hazineyi elde edemiyor."

Batmayan Gün

 

 

Yazarı:      Sâmiha Ayverdi
Yayınevi:   Kubbealtı
Yayın Yılı:  1939

"Ara! diyorum; fakat sen bu sözleri anlayıcı mısın, yoksa okuyucu musun? Bahara mensup olan yağmurun fiil ve eseri, taze ve yaş olan ağacadır; kuruyup odun haline gelmiş olan değil. Ne vakit ki bir insanın sözleri de bir çok kimselerin vücutları ağacı üzre esse, onu anlayacak ve istifade edecekler de, yaş ağaç masabesinde olanlardır."

 

İnsan ve Şeytan

 

 

Yazarı:      Sâmiha Ayverdi
Yayınevi:   Kubbealtı
Yayın Yılı:  1942

"Ne tuhaf, bu gökkubbenin altında herkes bir şeyler duyup bir şeyler söylüyor; fakat her duyuş, her söyleyiş ve her görüş, nihayet, mukabil olduğu eşyayı aksettiren bir ayna parçacığına benziyor. Fakat nerede o kamil ve mükemmel duyuş ve duyuruş ki, içine bütün cihanın aksettiği muazzam bir ayna olsun..."

f t g m