Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir...

Emrehan Küey Bir Uç Beyi

Kategori: Emrehan Küey

R. Tekin UĞUREL

Emrehan Küey"Sıradan" yaşayanlar, "sıradışı"ları târih boyunca taşlamaya ve karalamaya çalışmışlardır. Bunun altında yatan ruh hâli; "Neden sen de bana benzemiyorsun?" kompleksi ve kıskançlığıdır.

Sıradanlar yâni "avamdan olanlar"; sıra dışı insanlardan yâni "havas"dan --sayı îtibâriyle-- târih boyunca, dâimâ ezici çoğunlukta olmuşlardır. Böyle olmasına rağmen, cins kafaların ve içinde büyük ideallerin; yüksek fikirlerin barındığı beyinlere sâhip, lider vasıflı şahsiyetler –sayıca az olmalarına rağmen—avâmı dâimâ ama dâimâ gütmüşlerdir. Bu değişmez gerçek, avamda –şahsiyet sâhibi olamayanlarda— hep de "eziklik" meydana getirmiştir. Sayı bakımından ‘’ezici çoğunluğa’’ dâhil olanların; önder, rehber, tefekkür sâhibi gibi meziyetlerle donatılmış nâdir şahsiyetler karşısındaki "ezikliğini" yazmakla yaşlanmıştır târih!

Bu kabil liderler, ortalığı yüksek pırıltılarıyla aydınlatıp geçen yıldızlara… Yâhut, güneşe benzerler ve onların parladığı dönemlerde, hakîkatin farkına varanlar, kurtulur; avam ise, hasetin zifirî karanlığında oyalanarak ömür tüketmeyi yaşamak sanırlar.

*

Bundan dört yıl önce âniden kaybettiğimiz Emreham Küey için, yukarıdaki lider, rehber, önder yâhut yüksek fikirli, büyük ideal sâhibi gibi kelimeler; O’nu resmetmeye yetmez. Fakat –biz kulların hesâbına göre—daha yapacak çok işi varken bu dünyâdan bir şimşek gibi çakıp giden Emrehan için, şu hüküm –inanıyorum ki-- hiç mübâlâğasız, en doğru ve öz sayılacak tesbittir: O, tam bir "taşlanan adam"dı. Bir "Alperene" yakışan da zâten böylesidir. Eskilerin: "Atarlar seng-i târizi…" dedikleri cinsten ve az sayıdaki insana nasîp olan bir "meyveli ağaç"tı; mahallenin yaramaz çocukları tarafından taşlanması da elbette, kaçınılmazdı.

Kaçınılmaz olan bir başka husus ise, bu özelliklere hevesli; Emrehan Küey’in peşine takılmış, O’nu rehber bellemiş… O’nunla düşünen ve O’nun gibi hissetmeyi hayat gayesi edinen kimselerin de var olacağı idi. Evet, bu da kaçınılmazdı. Nitekim bu millete çok sayıda birer Emrehan bıraktı. Bir "Uç Beyi"nin, nâmusu bildiği kaleyi emîn ellere teslim etmeden sırlanacağını, kim duymuş ve kim görmüştür?

http://www.dertlidolap.com/index.php?option=com_content&view=article&id=877:emrehan-kueey&catid=8:-rtekin-uurel&Itemid=12